Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Açıklama, herhangi bir şey hakkında okuyucuya (veya dinleyiciye) ayrıntılı bilgi (veya haber) vermek, bir şeyi öğretmek gerektiği zaman kullanılan bir anlatım biçimidir. Okuyucu veya dinleyicinin zihninde beliren kim, ne, nasıl, niçin, ne zaman gibi soruların cevapları açıklama yoluyla verilerek üzerinde durulan konu açıklığa kavuşturulur. Açıklama biçimi atasözleri, öz deyişler, seçme mısralar gibi özlü sözlerin yorumunda daha çok kullanılır. Makale, deneme, sohbet, eleştiri vb. gibi edebî yazılarda da yeri geldikçe açıklama yoluna başvurulabilir. Konunun açıklanmasında tanımlama, karşılaştırma, örnekleme, sınıflandırma gibi yollardan da yararlanmak mümkündür.
Herhangi bir özlü sözü açıklamak gerektiği zaman önce, verilen sözdeki kelimelerin anlamları üzerinde durulur. Özlü sözlerde kelimeler, çoğunlukla gerçek anlamları dışında, (mecaz anlamlarıyla) kullanıldığı için bu anlamın doğru tespit edilmesi ve buna göre sözün doğru anlaşılması çok önemlidir. Konu bu şekilde belirlendikten sonra yukarıda anlatılan kompozisyon yazmada kullanılacak plâna göre düşünceler açıklanır.
UYARI: Açıklama paragrafında ana düşünce sonuç bölümündedir.
Sorumluluk, bir kişinin üstüne aldığı ya da yapmak zorunda olduğu işlerden kendisini sorumlu tutmasıdır. Okumak isteyen öğrenci derslerine çalışmaktan, işi yapmak isteyen işçi işinden, bir doktor hastalarına bakmaktan kendini sorumlu sayarsa başarılı olabilir.
Yukarıdaki parçada “sorumluluk” kavramı hakkında bilgi verilmiştir, yazıda kullanılan anlatım biçimi “açıklama” dır.
Özet Açıklama: René Descartes'in aşama aşama ulaştığı meşhur sözüdür. descartes; herşeyden şüphe edebiliriz hatta şüphe ettiğimizden bile şüphe ederken hep aynı şeyi yaparız; düşünürüz. hiçbir zaman düşünmekten kesilmiyoruz böylece şüphe etmemiz düşünmemizin kanıtı oluyor der. descartes tüm bunlardan yeni bir yere ulaşarak: "herşeyin yanlış olduğunu düşünmek istediğim sırada bunu düşünen benim zorunlu olarak bulunan birşey olmam gerektiğini farkettim" diyor ve düşünüyorsam varımdır daha doğrusu düşünmek için varolmam gerekiyor diyerek bu önemli noktaya nasıl ulaştığını anlatıyor.
Detaylı Açıklama : "Düşünüyorum, öyleyse varım". Bu aslında şu sorunun cevabıydı: "Mutlak kesinlikle bilebileceğim kesin bir şey var mı?"
Hiç şüphesiz her zaman düşündüğünü anlayarak ve bunu Varlık ile bağdaştırarak, kendini düşünceyle tamamlamıştı. Nihai gerçek yerine aslında egonun kökenini bulmuştu ama bunu bilmiyordu.
Yaklaşık üç asır sonra, bir düşünür Decartes'ın bu sözünde neredeyse diğer herkesin gözünden kaçan bir noktayı yakaladı. Bu kişinin adı Jean- Paul Sartre idi.
Descartes'ın "Düşünüyorum öyleyse varım" sözünü derinden inceleyen Sartre, sonunda kendi sözleriyle şunu anladı: "Ben' diyen bilinçle düşünen bilinç aynı değil".
BUNUNLA NE DEMEK İSTEMİŞTİ?
Eğer düşündüğünüzün farkındaysanız, o farkındalık düşünme sürecinin bir parçası olamaz; dolayısıyla bilincin farklı bir boyutu olması gerekir. Ve 'ben' diyen de o farkındalıktır.İçinizde düşenceden başka bir şey olmasaydı, düşündüğünüzü dahi bilemezdiniz.Rüya gördüğünün farkında olmayan biri gibi olurdunuz. Rüya gören kişinin rüyadaki imgelerle kendini tanımlaması gibi, siz de kendinizi düşüncelerle tanımlardınız. Birçok kişi hala bu şekilde yaşamakta, uyurgezer gibi ortalıkta dolaşmakta, uyuduğunu dahi bilmemekte, sürekli olarak aynı kabus gerçekliği yeniden yaratan zihin yapısının tutsağı olmaktadır. Rüya gördüğünüzü bildiğinizde rüya içinde uyanıksınız demektir. Yani başka bir bilinç boyutu devreye girmiştir.
Sartre'ın içgörüsü muhteşimdir ama keşfettiği şeyin önemini kavrayabilmek için o da kendisini düşünceyle tanımlamaktadır: Yeni bir bilinç boyutunun ortaya çıkışı.
(E. Tolle- Var Olmanın Gücü)
Tarih: 2016-03-02 01:57:02 Kategori: Sözlük
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Açıklama Nedir
açıklama
İsimAçıklamak işi, izah
herhangi bir konuyu aydınlığa kavuşturmak amacıyla konuşmak veya yazmak
Cümle 1: Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz. - Anayasa
Bu Yazıda Neler Var:
Herhangi bir özlü sözü açıklamak gerektiği zaman önce, verilen sözdeki kelimelerin anlamları üzerinde durulur. Özlü sözlerde kelimeler, çoğunlukla gerçek anlamları dışında, (mecaz anlamlarıyla) kullanıldığı için bu anlamın doğru tespit edilmesi ve buna göre sözün doğru anlaşılması çok önemlidir. Konu bu şekilde belirlendikten sonra yukarıda anlatılan kompozisyon yazmada kullanılacak plâna göre düşünceler açıklanır.
UYARI: Açıklama paragrafında ana düşünce sonuç bölümündedir.
Açıklama ile İlgili Örnek Metin
Sorumluluk, bir kişinin üstüne aldığı ya da yapmak zorunda olduğu işlerden kendisini sorumlu tutmasıdır. Okumak isteyen öğrenci derslerine çalışmaktan, işi yapmak isteyen işçi işinden, bir doktor hastalarına bakmaktan kendini sorumlu sayarsa başarılı olabilir.
Yukarıdaki parçada “sorumluluk” kavramı hakkında bilgi verilmiştir, yazıda kullanılan anlatım biçimi “açıklama” dır.
Düşünüyorum Öyleyse Varım Sözünün Açıklaması
Özet Açıklama: René Descartes'in aşama aşama ulaştığı meşhur sözüdür. descartes; herşeyden şüphe edebiliriz hatta şüphe ettiğimizden bile şüphe ederken hep aynı şeyi yaparız; düşünürüz. hiçbir zaman düşünmekten kesilmiyoruz böylece şüphe etmemiz düşünmemizin kanıtı oluyor der. descartes tüm bunlardan yeni bir yere ulaşarak: "herşeyin yanlış olduğunu düşünmek istediğim sırada bunu düşünen benim zorunlu olarak bulunan birşey olmam gerektiğini farkettim" diyor ve düşünüyorsam varımdır daha doğrusu düşünmek için varolmam gerekiyor diyerek bu önemli noktaya nasıl ulaştığını anlatıyor.
Detaylı Açıklama : "Düşünüyorum, öyleyse varım". Bu aslında şu sorunun cevabıydı: "Mutlak kesinlikle bilebileceğim kesin bir şey var mı?"
Hiç şüphesiz her zaman düşündüğünü anlayarak ve bunu Varlık ile bağdaştırarak, kendini düşünceyle tamamlamıştı. Nihai gerçek yerine aslında egonun kökenini bulmuştu ama bunu bilmiyordu.
Yaklaşık üç asır sonra, bir düşünür Decartes'ın bu sözünde neredeyse diğer herkesin gözünden kaçan bir noktayı yakaladı. Bu kişinin adı Jean- Paul Sartre idi.
Descartes'ın "Düşünüyorum öyleyse varım" sözünü derinden inceleyen Sartre, sonunda kendi sözleriyle şunu anladı: "Ben' diyen bilinçle düşünen bilinç aynı değil".
BUNUNLA NE DEMEK İSTEMİŞTİ?
Eğer düşündüğünüzün farkındaysanız, o farkındalık düşünme sürecinin bir parçası olamaz; dolayısıyla bilincin farklı bir boyutu olması gerekir. Ve 'ben' diyen de o farkındalıktır.İçinizde düşenceden başka bir şey olmasaydı, düşündüğünüzü dahi bilemezdiniz.Rüya gördüğünün farkında olmayan biri gibi olurdunuz. Rüya gören kişinin rüyadaki imgelerle kendini tanımlaması gibi, siz de kendinizi düşüncelerle tanımlardınız. Birçok kişi hala bu şekilde yaşamakta, uyurgezer gibi ortalıkta dolaşmakta, uyuduğunu dahi bilmemekte, sürekli olarak aynı kabus gerçekliği yeniden yaratan zihin yapısının tutsağı olmaktadır. Rüya gördüğünüzü bildiğinizde rüya içinde uyanıksınız demektir. Yani başka bir bilinç boyutu devreye girmiştir.
Sartre'ın içgörüsü muhteşimdir ama keşfettiği şeyin önemini kavrayabilmek için o da kendisini düşünceyle tanımlamaktadır: Yeni bir bilinç boyutunun ortaya çıkışı.
(E. Tolle- Var Olmanın Gücü)
Tarih: 2016-03-02 01:57:02 Kategori: Sözlük
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Açıklama Ne Demek: Tabela..
Yorum Yapx